top of page

Çevirmeni dedi ki

Şubat 2015

Hevesle, coşkuyla. Ve her çevirinin gereği -bu kez az biraz- sancıyla… Böyle çevrildi o da. Duygudaşlık mutluluğunda.

 

Berrak Göçer'den Kalanlar

Temmuz 2014

Çeviri sürecim teknik açıdan şöyle işliyor: Bilgisayar ekranımın sol tarafında özgün metnin PDF’sini, ortada Word belgesini, sağda da İngilizce-Türkçe sözlüğümü açıyorum. Bu sırada Google aramaları, Türkçe-Türkçe ve İngilizce-İngilizce sözlükler arasında geçişler oluyor elbette. Sürecin buraya kadar her kitap için aynı olduğu söylenebilir.

Seda Ersavcı'dan Jack Kerouac ve Allen Ginsberg: Mektuplar

Nisan 2014

Delilerle uğraşmayı seviyor olmalıyım. Aksi takdirde ne Félix Francisco Casanova’nın ne Jack Kerouac’ın ne de Allen Ginsberg’ün cümleleriyle oynamaya cüret edebilirdim.

Zeynep Heyzen Ateş'ten Yolun Sonundaki Okyanus

Şubat 2014

Çevireceğim yazarla her buluşma ayrı bir ritüel. Bazen resmi ve yavan, bazen sahte. Gerçek hayatta iyi sevgili ne kadar zor bulunursa bu da öyle. İyi gün var, kötü gün var. ‘Yine mi sen’ var. Yazarın kendisi kimi zaman aşmanız gereken bir tehdit unsuru. Çok büyük, çok ağır. Kimi zaman “bu kelimeyi ne kadar sık kullanmış” diyerek soğuyacağınız kadar yavan...

Please reload

bottom of page