top of page

“Yanlış bir hayat doğru yaşanmaz.”

                                               Anonim profesyonel, 21. YY. Başı, Türkiye Cumhuriyeti

 

“Bu gaz bir harika dostum.”

                                               Anonim, birkaç ay sonra, aynı yerde.

 

Kitap, ‘Er’ perrehnne’ diyerek başlıyor; Ursula K. Le Guin’in Rüyanın Öte Yakası kitabında, ana karakterin kendi rüyalarıyla yarattığı uzaylılardan yardım istemek için kullandığı cümleyle. Hemen ardından da ergenlere seslenen bir alıntı var: İşler iyiye gidecek, kendinize benzeyen insanları bulacaksınız. Kitap da bunun öyküsü aslında; kendine benzeyen, nadir insanları bulmanın ve onlarla arkadaş olmanın.

Yeni dünyanın ötekileri

Pek çok fantezi öyküsünde görülenin aksine, görevin tamamlanmasını, dünyanın kurtarılmasını değil de bu yapıldıktan sonra hayata devam edilmesini anlatan bir öykü bu. 1979’da Galler’de sanayinin terk etmekte olduğu bir vadide on dört yaşındaki Morwanna Phelps, ikiz kız kardeşiyle deli büyücü annesinin perileri kontrol altına alıp dünyayı ele geçirme planını bozarken ağır bir bedel ödeyerek kız kardeşini kaybetmiş ve kendisi de bacağından sakatlanmıştır. Yetkililer annesinin kendisine bakmaya uygun olmaması nedeniyle o güne dek çoğunlukla büyük anne ve büyük babasının baktığı Morwenna’yı bebekken annesini terk etmiş olan babasının yanına, İngiltere’ye gönderirler.

 

Morwenna’nın babası üç kız kardeşi ile bir malikânede yaşamakta ve onların verdiği harçlıkla geçinmektedir ve tıpkı Morwenna gibi fantezi ve bilimkurgu kitaplarına hayrandır. Kız kardeşler Morwenna’yı kendilerinin de mezun oldukları Arlinghurst’teki bir yatılı okula gönderir ve eğitim masraflarını karşılarlar. Okulda Galli olması ve bacağının sakatlığı nedeniyle dışlanan ve aslında okulun spor ve sosyal statü üzerine kurulu “İngiliz” kültürüne uyum sağlamak istemeyen Morwenna, bilimkurgu ve fantezi kitapları okuyarak yalnızlığıyla ve ikizini kaybetmiş olmanın acısıyla başa çıkmaya çalışır. Ancak bu kendi başına altından kalkabileceği bir yük değildir ve ‘ötekilere’ ihtiyaç duyar. Dolayısıyla bir koruma büyüsü yaparken kendisine hakim olamayıp bir arkadaş grubuna sahip olma isteğini de büyüye dahil eder. Bundan kısa süre sonra yakındaki kasabanın kütüphanecisi onun bilimkurgu kitaplarına olan merakını fark edip Morwenna’yı kitap kulüplerine davet eder.    

 

Mori’nin arkadaşlarının ender rastlanılan öteki insanlar olmalarının nedeni başka bir dünyanın, bambaşka dünyaların mümkün olduğuna inanmaları. Onları sıra dışı kılan bu dünyanın normlarına uymamak değil, Mori’nin okulundaki İrlandalı Deirdre, lezbiyen Gill ve Yahudi Sharon böyle karakterler ama Mori’nin ‘yakın çevresine’ dahil değiller. Mori’yi varlıkları ve muhabbetleriyle özgürleştirenler, kendi gerçeklikleri genel geçer gerçeklikle uyum içinde olsun olmasın bunun yaşanabilecek belki de sonsuz sayıdaki gerçeklikten sadece biri olduğunun farkında olan insanlar- bilimkurgu kitap kulübünün müdavimleri.

Herhangi bir bilimkurgu ya da fantezi kitabının basılmasını sabırsızlıkla beklediyseniz, ya da yeni bitirdiğiniz kitabı arkadaşlarınıza anlatmak için yerinizde duramadıysanız siz de Mori’nin yaşadığı heyecanı yaşıyorsunuz. Kitap kulübünde katıldığı toplantılarda, okuduğu kitaplardaki ‘hayali’ dünyaları yeniden keşfederken bir yandan da kendisini ve kendi dünyasını da yeni baştan kurup iyileşmesini izleyebiliyorsunuz.

 

Mori’yi öteki kılan bir başka öğe de büyü yapması. Ama büyü bildiğimiz büyülere benzemiyor; bir kere işe yarayıp yaramadığını kimse bilemiyor (Mori dahil); ezberlenen ‘ayetler’ ya da ‘özel bileşikler’ söz konusu değil, kişinin kendisi ve çevresiyle kurduğu, mahrem denebilecek bağlantının doğal uzantısı olarak ‘işliyor’; dolayısıyla genel geçer bir büyü sisteminden de bahsetmek imkânsız. Herkes kendi koşullarına göre büyü yapabiliyor; ama kimse de yapmıyor çünkü kendisi ve çevresi ile mahrem bağlantı kuran insan yok gibi, herkes hayatla standart bir bağlantı peşinde.

 

Dolayısıyla son derece alçak gönüllü ve bir o kadar da tuhaf, ama etkisi de o kadar derinden giden bir büyüden bahsediyoruz; insanın içi son derece bunaldığında rahatlamak için karahindiba çiçeklerine üfleyerek dertlerini dağıtmaya çalışması gibi bir şey; ya da telli babaya adak adamak yerine modern şehrin yer altına bir paket sigara adamak gibi bir şey.

 

Tabii bunun büyü mü yoksa hafif bir paranoya vakası mı olduğunu bilmenin imkânı yok; ama kitabın geneline bakılacak olursa zaten bunu bilmenin bir anlamı da yok. Önemli olan bağlantı kurmak, her şey standardize edilebilirmiş numarası yapmaktan vazgeçmek, kutuların içinde yaşamaya çalışmamak, tabii bunu yaparken bunun var olmamak (ya da bütün dünyayı dev bir kutuya atıp ona sahip olmaya çalışmak-Mori’nin annesinin yapmaya çalıştığı şey) anlamına gelmediğini bilmek.

 

Kitabın bu tavrı basbayağı devrimci; endüstri sonrası bir dünyada nasıl iyi yaşayabileceğimizi bir türlü tartışamadığımız, kimlik sorunlarına mikro ve makro totaliter yanıtlar vermeye meylettiğimiz günümüzde Mori’nin büyüleri gibi alçak sesle ama aynı zamanda kaldırım aralarından büyüyen çimenler gibi kaçınılmaz bir şekilde yanıtlıyor bu soruları, ‘hatanın kendisi bir reçete aramakta’ diyerek.

 

Tolkien’e sığınıp kitabın son dönemde küresel ölçekte yaşananlara özel bir ‘uygulanabilirliği’ var mı yok mu bakarsak da karşımıza net bir şekilde Gezi Parkı ve türlü çeşitli semboller üreterek, oyunlar oynayarak,  içinde yaşayanların -insanı ve doğasıyla, bilerek ve de bilmeyerek- şehirle olan bağlantısını, her türlü iktidar odağının tahakkümünden kurtarmak için mobilize olan milyonları hatırlamak da yeterli aslında.

 

Bu yazının ilk versiyonunu –kitap henüz Türkçeye çevrilmeden okuduğumda– “Gezi’den Önce” yazmış ve “bilimkurgunun vaat ettiği bütün o değişik hayatları beklerken ‘saçmalama/hayattan zevk alma becerisini’ kaybetmek istemeyen bütün profesyonellere önerilir” diyerek bitirmiştim. “Gezi’den Sonra”ki bu versiyonu da yeni dünyalar kurmak için muhtaç olduğu kudretin sıradan hayallerinde mevcut olduğunu görmüş olan şehirlilere keyif verecek ve işlerine yarayacaktır diyerek bitiriyorum.

 

M. Boran Evren

bottom of page