SWASTIKA GECELERİ: Umutlu Bir Distopya
Swastika Geceleri, sistematik olarak kaybettirilmiş koca bir hafızanın peşinden giden bir roman. Hitler’in dünyayı ele geçirmesinin üzerinden 700 yıl geçmiştir. Hakim olan iki güç vardır artık; Almanya ve Japonya. Almanya’da feodal bir yapı vardır; Führer, Şövalyeler ve Naziler. Din yoktur. Hristiyanlar küçük ve marjinal bir grup halinde yaşarlar. Kadınlar damızlık bir hayvandır. Yahudiler ise yaşamıyorlardır artık.
Geçmişe ait hiçbir iz yoktur. Onlara geçmişi hatırlatan psikolojik, felsefi, sanatsal (müzik dışında), tıbbi (anatomik ve fiziksel bilgiler dışında) kitapların ve heykellerin hepsi yok edilmiştir. Kendilerine ait kiliseleri ve kendilerine ait bir Tanrıları vardır: HİTLER. Hitler’in gökgürültüsü tanrısının kafasından kopmuş olduğuna, doğmayıp infilak etmiş olduğuna inanılır. Eril bir oluşumdur onunkisi, oluşumunda dişille bağlantısı yoktur. Kadınlara atfedilen değersizliğin Hitler’in dünyaya geliş efsanesiyle başlatıldığı ve daha da ileri giderek kadınların insan ırkına ait olmadığı ve bir maymun oldukları iddia edilir. Kadınlar sadece damızlık hayvan olarak kullanılmaktadır. Gülmeyi bile bilmezler. Erkek çocukları 1.5 sene annelerinin yanında kalırlar ve sonrasında babalarının yanına verilirler. Kız çocuklarının bakımı ise daimi olarak -ilerinin damızlık hayvanları- annelerinin yanında yapılır. Kız çocuğu doğumlarındaki azalmanın, eril hakim güçleri rahatsız etmesi kadınlara yansıtılmaz, kadınların kendilerini değerli görmeleri düşüncesi bile tehlikelidir.

Romanın olay örgüsü birkaç karakter üzerinden yürümektedir. Alfred, İngiltere’den kutsal Almanya topraklarını ziyarete gelmiş ve askerlik arkadaşı Hermann’la karşılaşmıştır. Daha sonra Hermann’ın şövalyesi olan Von Hess ile olaylı bir gecede tanışmıştır. Alfred’in Von Hess’e söylediği “Efendimiz, düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde onur da yoktur” sözleri üzerine Şövalye ona babasının yazmış olduğu bir kitap ve eski bir fotoğraf üzerine günlerce sürecek anlatılara başlar. Çoğunlukla diyalog üzerine kurulu olan romanda, babası Von Hess’in yazmış olduğu ve geçmişe dair tarihi bilgilerin yer aldığı kitap irdelenir. Eski fotoğrafta ise bir zamanlar kadınların da varolduğuna dair kanıt olarak duran Nazi kızı vardır. Kitap ve fotoğraf kaybettirilmiş belleklerin zehiridir. Bunların saklanması ve bu bilgileri yaymak gerekir. Von Hess bir konuşmasında Alfred’e söyle der: “Ölmeden önce yirmi kişinin gerçekten anlamasını sağlayabilirsen işini iyi yaptın demektir.”
Romanda geçmişe dair önemli olan bir şey de müziktir. Bach’ın bir Alman olmasını çelişki dolu bulur Alfred. Almanların bir zamanlar bu kadar kötü olamayacaklarını düşünür ya da Bach’ın bir Alman olmadığını. Sonrasında kitap ve fotoğrafın saklanma serüveni başlar ve bu serüven Nazilerin (orada hayaletler olduğuna inanırlar) çok korktukları Stonehenge’e kadar gider. Naziler, üzerlerinde bir yazıt olmadığı için bir tek bu tarihsel kalıntıları yok etmemiştir. Ve bu kalıntılar belki de bir hafızanın saklanmasına ev sahipliği yapacaktır.
Feminist bir distopya olarak geçen romanda kadın sorunlarının erkekler tarafından tartışılması, irdelenmesi dikkat çekicidir. Alfred, kadınların tarihindeki izleri Von Hess’le Hitler öncesi zamanda ve Joseph Black’le Hristiyanlık döneminde incelemektedir. Kitapta kadınlar topluluk halinde yaşayan sürüler olarak anlatılır. Kadın karakter yoktur. Ve kadınların kendi haklarıyla ve geçmişleriyle ilgili bir arayışları bulunmamaktadır.
1937 yılında Katharine Burdekin’in Murray Constantine takma adıyla yazdığı Swastika Geceleri uzun süre unutulmuş ve 1980’lerde tekrar gündeme gelmiştir. Roman günümüzde hâlâ güncelliğini korumaktadır. Gülen kadınların ayıplandığı, kadın cinayetlerinin arttığı, cinsel ve sosyal kimliklerinden gün geçtikçe uzaklaştırılan en az üç çocuk doğurması beklenen kadınlar haline getirilmiştir. Alfred gibi, kadınların değeri üzerine düşünebilen erkeklere ve haksızlığa karşı mücadele veren kadınlara ihtiyaç vardır. Swastika Geceleri, bir distopya bile olsa bir umutla sonlanır. Şunu unutmamak gerekir: Umudun olduğu yerde mücadele de başlar.
Senem İş Asil

