Kan Şarkısı
Kan Şarkısı’nı 2013 sonlarında Yankı Enki bana ilk kez gösterdiğinde kitap hakkında iki şey söylemişti. İlki kitabın epik fantazya türünde yazıldığı, ikincisi ise Patrick Rothfuss’un Kralkatili Güncesi’ne benzetiliyor olmasıydı. Bir fantazya okuru için bu iki kıstas çıtayı yukarıya taşıyan açıklamalar. Rothfuss’un fantastik okuru üzerinde yarattığı heyecanı düşününce, Kan Şarkısı’nı da bu benzerlikle anmak rafta duran kitabı daha da çekici hale getirdi. Tabii bir de o zamanlar Rothfuss’la bu kadar içli dışlı değilim, onla olan samimiyetim arttıkça, Ryan’ın kitabı için duyulan heyecanın bekleme süreleri de kısaldı.
Kitabın çevirmeni Barış Tanyeri çeviriyi zamanından önce teslim etti. Çevirinin yanında bir de kendi çıkardığı –ağırlıklı olarak isimlerin Türkçe karşılığı bulunan– notları getirdi. Bir kitabın redaksiyonu üzerinden çalışırken çevirinin temiz ve özenilmiş olması en önemli ölçüt. Kan Şarkısı, bu konuda şanslı bir kitap. Ayrıca 700 küsur Word sayfası uzunluğundaki boyutunu daha üzerinde çalışabilir kılıp, hevesi artıran bir durum. Çevirinin içinde “editöre not” diye yazdığı yönlendirici yazılar da redaksiyon sürecini kolaylaştırdı.
Redaksiyon süreci boyunca ne yazarın üslubuyla ne de çeviriyle ilgili bir zorluk yaşadım. Her şeyin bu kadar yolunda gitmesi elbette korkutucuydu. Kesin bir sıkıntı çıkacaktı, ama nerede? Sonunda kriz, kapak seçimi konusunda patlak verdi. Özendiğimiz bir işin rafta da güzel durmasını istiyorduk. 10’a yakın farklı kitap tasarımı yapıldı, bozuldu, değiştirildi, fikirler alınıp verildi ve sonunda kararlaştırıldı.

Üzerinde çalıştığım kitapları sık sık rüyamda kimi zaman kâbuslarımda görürüm. Uzun soluklu bir çalışma olmasına rağmen Kan Şarkısı son haftaya kadar rüyama girmedi. Girdiğinde de ziyareti kâbus kostümü altında değildi.
Çalışmaya başlarken kitabın elimdeki baskısının şömizini çıkarıp duvara astım. Biraz motivasyonumu yükseltsin diye düşünürken, bu durum yayınevinde öngöremediğim bir heyecana yol açtı. Son haftalarda, beklentiler iyice artmıştı. İş bittikten sonra, şömizi çıkarıp masamın üzerine koyduğum andaki rahatlamanın ise tarifi yok.
Bu kitabı tamamlamak için pek çok işten fedakârlık yapmak zorunda kaldım, iyi ki de öyle oldu. Yapamadıklarımı yapmak için şimdi daha hevesliyim.
A.S.O

